Mitoloji, antik dönemden bugüne insanın duygusal ve düşünsel dünyasını açımlayan unsurlarla doludur. Mitler, içerisinde barındırdığı değerler dizisi ile hayatın ve olayların genelleştirilmiş bir modelidir. Anlam dizgesine göre mitsel düşünce tarzı, bir bilinç ya da dünya gerçekliğinin kendisidir. Bu çerçevede, görsellere alegorik yorumlar getirmek mitolojik anlatıyı zenginlestirmektedir. Sanat tam da bu noktada özünü, mitsel güzelden alır ve bu güzeli, çeşitli biçimler kullanarak yeniden üretir. Sanat eserinde yansıyan yaşam, mitolojik anlatılarla bilinçdışı derinliklere nüfuz ederek somutlaşır. Zira imgeler, simge ve mitler varlığın en gizli özelliklerini açığa çıkarma işlevini yerine getirirler; her tarihsel varlık, tarih öncesi çağlardaki insanlıgın büyük bir parçasını kendisinde taşımaktadır (Eliade 2020: 21).
Bugün sanatın icrası, bir tür gösterge serüveni oluştururken aynı zamanda kültürel bir alan yaratır ve her sanat eseri, üretildiği çağın toplumsal, ekonomik ve kültürel koşullarından, yaratıcısının dünya görüsünden, görme ve algılama biçiminden bagımsız üretilmemektedir. Bir başka ifadeyle toplumsal, ekonomik ve kültürel nitelikler bizim düşüncelerimizi ve inançlarımızı oluştururken estetik deneyimimize de yön verirler. Her mitsel imgede ya da mitoloji konulu sanat eserinde bir görme/gösterme biçimi yatar ve imgeye yansıyan hem yaratıcısının hem de izleyicisinin kültürel belleğini yansıtır. O halde uygarlığın yansıması olarak sunulan her sanat eseri, rengi, çizgisi, dokusu, tınısıyla mitolojik söylemi ya da yapıtı bütünleştirir ve imgenin gücünü ortaya çıkarır (Berger1985: 13).
Sanat eserleri, sözlü düşüncenin anlamını güçlendirerek somutlaşmasını sağlarlar. Sanatçılar çalışma konularını günlük yaşamdan seçtikleri gibi aynı zamanda onları mitoloji ile ilişkilendirirler çünkü mitolojik anlatılar, görünen dünyanın ve toplumun işleyişini düzenleyen kolektif bilinçdışının ürünleridir. Bu yönüyle mitolojik anlatılar, imgeleri bir tür kurgu ile birleştirerek bilinçdışı katmanlarımız ile iletişim kurmamızı sağlarlar. Dolayısıyla mitolojik öykü, resim sanatına konu olduğunda, o kutsal zamanı esere taşıma işlevini sağlayarak sanat eserini derinleştirmektedir. Ayrıca resimde yer alan mitsel bir figür, onu şekillendiren sembolik düzeni yoğunlaştırılmıs bir biçimde ifade edebilme gücüne de sahip olmaktadır.
Burke’nin “anlatılar, imgelerle iletişim kurmak için tasarlamıştır” sözünde olduğu gibi Alegorik Yorumlar, Kültürel Tepkiler ve Insan Deneyimi temalı III. Uluslararası Mitoloji Sempozyumu ile eş zamanlı düzenlediğimiz III. Uluslararası Mitoloji Sergisi’nde temel amacımız; mitler, kültür ve siyaset üzerine çalışan sanatçılar, akademisyenler, entelektüeller ve ögrencilerden gelen yapıtlar yoluyla bir mitsel-görsel iletisim oluşturmaktır. Antik ve modern mitlerin, kültürleri anlamadaki rollerini ve mit, tarih, felsefe ve sanat eseri iliskişini inceleyen çalışmaların yanı sıra bu yıl görsel sanatların her alanından, alegorik söylemlerin tarih boyunca yerleşik toplumsal cinsiyet rollerini ve kimliklerini nasıl güçlendirdiğine, özellikle kadının bu hikayeler ve mitlerde nasıl yansıtıldığına ve bu mitlerin kadınların günlük yaşam deneyimlerini nasıl etkilediğine odaklanan çalışmalarınızı memnuniyetle bekliyoruz.
Referanslar
Berger, John (1985). Görme Biçimleri, Istanbul: Metis Yayinlari.
Burke, Peter (2003). Tarihin Görgü Taniklari. Afisten Heykele Minyatürden Fotografa, Istanbul: Kitap Yayinevi.
Eliade, Mircea (2020). Imgeler ve Simgeler, Ankara: Dogu Bat Yayinlari.