Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Öztürk Emiroğlu, Yükseköğretim Kurulu, Bilim İletişim Ofisi ve Bilim Kafe iş birliğinde düzenlenen “Dünyada Türkçe Öğretimi” başlıklı konferansta Türkçenin tarihsel gelişimini, dil öğretiminin temel dinamiklerini ve çağdaş dil politikaları ışığında Türkçenin küresel konumunu ele alan kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda düzenlenen programa; Ardahan İl Millî Eğitim Müdürü Yusuf Uzantı, Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Demirci, ilde görev yapan öğretmenler, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı. Katılımcı çeşitliliği, Türkçenin yalnızca akademik bir çalışma alanı değil, aynı zamanda eğitim ve toplumsal yaşamın tüm katmanlarını ilgilendiren ortak bir değer olduğunu bir kez daha gösterdi.
Türkçenin Matematiksel Yapısı ve Dünya Dilleri İçindeki Konumu
Konuşmasına Türkçenin yapısal özelliklerine değinerek başlayan Rektörümüz, Türkçenin dünyanın en matematiksel dillerinden biri olduğunu vurgulayarak büyük ve küçük ünlü uyumu gibi kuralların yalnızca sınırlı sayıda dilde bulunduğunu ifade etti. Türkçenin bu yönüyle öğrenilebilirlik, sistematiklik ve tutarlılık açısından benzersiz bir konuma sahip olduğunu belirtti.
Türkçe Öğretiminin Kökeni: Göktürklerden Günümüze
Rektörümüz, Türkçenin yabancılara öğretiminin sanıldığının aksine Tanzimat sonrası değil, Göktürkler dönemine kadar uzandığını dile getirdi. Orhun Yazıtları’ndaki ifadelerden hareketle Çinlilerin 7. yüzyılda Türkçe öğrendiğini belirterek bu bulguların Türkçenin tarihsel olarak etkileşime açık bir dil olduğunu açık biçimde gösterdiğini kaydetti. Eski Çin kaynaklarının da bu süreci doğrulayacak önemli veriler içerdiğini ve bu alanda yapılacak mukayeseli çalışmaların Türkçenin öğretim tarihine yeni perspektifler kazandıracağını belirtti.
Din, Kültür ve Medeniyet Faktörü: Dillerin Öğrenilme Motivasyonları
Dillerin neden öğrenildiğine dair sosyolojik ve tarihsel örnekler sunan Prof. Dr. Emiroğlu; din, kültür, ticaret ve askerî güç gibi unsurların tarih boyunca dil öğretimini belirleyen temel etmenler olduğunu ifade etti. Türklerin tarih sahnesine yön veren değerler yetiştirmesi, askerî terminolojinin dünya dillerine geçmesi ve geniş bir coğrafyada etkin olmasının, Türkçenin yüzyıllar boyunca cazip bir öğrenme alanı oluşturduğunu söyledi.
Sözlük, Gramer ve Metin Geleneğinin Dil Öğretimindeki Rolü
Konferansta Kaşgarlı Mahmud’dan Ali Şîr Nevaî’ye, Codex Cumanicus’tan Osmanlı’daki Dragoman geleneğine uzanan geniş bir tarihsel çerçeve sunuldu. Prof. Dr. Emiroğlu, sözlük ve gramer kitabı yazımının yabancı dil öğretiminde belirleyici olduğunu belirterek, Türkçenin sistemli öğretiminde bu tür eserlerin kritik bir eşiği temsil ettiğini vurguladı.
Avrupa’da Türkçe Öğretimi ve Modern Metodolojinin Gelişimi
Rektörümüz, 17. yüzyılda Meninski’nin hazırladığı çok dilli sözlüklerin ve Osmanlı diplomasi çevrelerinde yetişen tercümanların Avrupa’da Türkçe öğretiminde belirleyici bir rol üstlendiğini ifade etti. Modern yabancı dil öğretiminde kullanılan dört temel beceri yaklaşımının ilk örneklerinin de Meninski tarafından ortaya konulduğunu belirtti.
Cumhuriyet Dönemi ve Atatürk’ün Türkçe Öğretimindeki Öncü Rolü
Konferansın dikkat çeken başlıklarından biri, Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkçe öğretimine verdiği önem oldu. Rektörümüz, arşiv çalışmalarından hareketle Cumhuriyet döneminde yabancılara Türkçe öğreten ilk kurumsal girişimin Atatürk tarafından Kara Harp Okulu’nda başlatıldığını ifade etti. Dil devrimi, sözlük çalışmaları ve Türk Dil Kurumu’nun kuruluşunun Türkçenin bilim dili oluşunu beslediğini vurguladı.
Ortak Türk Alfabesi ve 21. Yüzyılda Türkçenin Geleceği
Prof. Dr. Emiroğlu, Türk dünyası için stratejik önem taşıyan Ortak Türk Alfabesinin kabul edilmesinin, Türkçenin küresel görünürlüğü ve gelecek yüzyıllarda sürdürülebilirliği açısından kritik bir aşama olduğunu belirtti. Türkçenin bugün Avrupa’da 6 milyondan fazla insan tarafından konuşulduğunu hatırlatarak, dilin uluslararası arenada güçlü bir konuma sahip olduğunu vurguladı.
Dil Politikaları ve Kurumlar
Rektörümüz, konuşmasında Yunus Emre Enstitüsü ve Maarif Vakfı gibi kurumların Türkçenin uluslararası tanıtımı ve öğretimi açısından stratejik öneme sahip olduğunu vurgulayarak, bu kurumların yürüttüğü faaliyetlerin Türkçenin küresel görünürlüğüne önemli katkılar sunduğunu ifade etti. Dil öğretiminde bilimsel yöntemlerle çalışan, alan uzmanlığını önceleyen yapıların güçlendirilmesinin, Türkçenin dünya dilleri arasındaki konumunu daha da sağlamlaştıracağını belirtti.
Sonuç: Türkçenin Tarihsel Mirası ve Küresel Sorumluluğu
Konuşmasını Türkçenin matematiksel yapısı, tarihi derinliği ve kültürel zenginliğine vurgu yaparak tamamlayan Prof. Dr. Emiroğlu, Türkçenin sadece bir iletişim aracı değil, dünya medeniyetine yön vermiş bir kültür dili olduğunu belirtti. Rektörümüz, konuşmasının sonunda programa sağladıkları destek ve katkılardan dolayı Ardahan Ticaret ve Sanayi Odasına, Ardahan İl Millî Eğitim Müdürlüğüne, Bilim İletişim Ofisi Koordinatörlüğüne ve katılımcılara teşekkür ederek şu ifadeleri kullandı: “Türkçenin bilimsel derinliğini, tarihsel sürekliliğini ve kültürel taşıyıcılığını güçlendirmek, yalnızca üniversitelerin değil, tüm eğitim paydaşlarının ortak sorumluluğudur. Bu sorumluluğu birlikte omuzlamamız, dilimizin geleceğe güvenle taşınmasına önemli bir zemin oluşturmaktadır. Ardahan Üniversitesi olarak, paydaşlarımızla iş birliğini sürdürmeye ve Türkçenin uluslararası görünürlüğünü artırmaya yönelik çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz.”