Page 48 - Ardahan Çalıştayı Sonuç Raporu
P. 48
GENEL DEĞERLENDİRME, GÖZLEM VE ÖNERİLER
Dünyanın ekonomik ve ticari açıdan güç merkezi, Avrupa-Atlantik’ten, Asya-Pasifiğe doğru
kaymaktadır. Dünya konjonktürüne yönelik 2030 ve 2050 projeksiyonları, başta Çin olmak üzere Asya
kıtasının yükselişte olduğunu göstermektedir.
Türkiye ise jeo-coğrafi ve jeo-stratejik açıdan, dünya kıta çeperlerinin kesişim noktasında olup,
jeostratejik ve jeoekonomik açıdan kritik önemi haiz bir ülkedir. Nitekim Ülkemiz, tarih boyunca,
Akdeniz’i Karadeniz’e; Çin’den başlayarak Asya ve Kafkasya’yı İstanbul üzerinden Avrupa’nın
içlerine bağlayan bir köprü görevi görmektedir.
Asya’nın yükselişi tezi, Çin devlet başkanı, Xi Jinping’in 2013 yılında dile getirdiği küresel ölçekli
Kuşak-Yol Projesi (Yeni İpek Yolu Projesi) ile farklı bir boyuta evirilmiştir. Küresel GSYİH’nın yüzde 55’ini
ve dünya nüfusunun yüzde 70’ini kapsayan proje Kuzey, Güney ve Orta Kuşak adı verilen
güzergahlardan, Çin’i, Avrupa’ya bağlamayı hedeflemektedir.
Türkiye’nin kilit konuma sahip olduğu Orta Kuşak Projesi, Yeni İpek Yolu İnisiyatifi açısından
oldukça büyük role ve öneme sahiptir. Hattın bir ucunda Çin’e, diğer ucunda Marmaray üzerinden
Avrupa’nın ortalarına uzandığı görülmektedir. Bu durum Londra’dan Pekin’e olan güzergâhta
Türkiye’nin jeo-coğrafi konumuna uyumlu bir şekilde ‘Doğu’ ile ‘Batı’ arasında bir enerji ve lojistik
koridoru haline geleceği anlamına da gelmektedir.
Bu konjonktürde, Ardahan ili, Türkiye’nin Kafkasya ve Orta Asya’ya açılan son kapısı olup
Kafkasya ve Türkistan coğrafyasının da Avrupa Birliği’ne giriş noktasıdır. Ardahan ilinde biri Posof’ta
Türkgözü Sınır Kapısı, diğeri Çıldır’da Aktaş Sınır Kapısı olmak üzere faal olarak çalışan iki sınır kapısı
bulunmaktadır. Bu bağlamda Ardahan, iki adet aktif sınır kapısı ile serhat şehri olmasından kaynaklı
olarak, sınır ticaretinin gelişmesi adına büyük potansiyeller barındırmaktadır. Öte yandan oturumda
anlaşıldığı üzere il sadece bir transit geçiş noktası olup, sınır ticaretinin hiçbir imkanından
faydalanamamaktadır. Buna bağlı olarak sınır kapılarında işlem hacmi son derece düşük olup sınır ili
olmasının hiçbir avantajından faydalanılamamaktadır.
Bu sorunsal üzerine kurgulanan Ardahan’da Sınır ve Sınır Ticaretinin İmkanları başlıklı masaya,
bürokratlar, yerel yöneticiler, kamu kurumu ve özel sektör temsilcileri, sivil toplum, oda ve meslek
kuruluşu temsilcileri, kolluk ve güvenlik kuvvetleri, müteşebbisler, halk temsilcilerinin içinde yer aldığı
28 kişi davet edilmiş ve 27 kişi iştirak etmiştir. Yukarıda genel hatlarıyla ifade edildiği şekliyle sorunlar
ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri tespit edilmiştir. Çalıştay süresince ve masa görüşmeleri esnasında
sınır kapılarıyla ilgili öne çıkan en önemli sorunlara ilişkin görüşlerim aşağıdaki gibidir.
1- İlde sınır ticareti ile ilgili kurum, kuruluş ve kişiler arasında işbirliği ve koordinasyon
eksikliği bulunmaktadır Bu sorun; ancak kurumlar, sivil toplum örgütleri ve müteşebbislerin
ortak çabasıyla çözüme kavuşturulabilecek sorunlara uygun çözümler getirilebilmesine engel
olmaktadır. Bu manada sınır ticaretinin tarafları arasında işbirliği ve koordinasyon
geliştirilmelidir. Zannımca bununla ilgili bürokratından sivil toplum örgütü temsilcisine,
akademisyeninden girişimcisine, kamu çalışanından esnafına kadar sınır kapılarıyla alakalı
ilin farklı dinamiklerinin içinde yer aldığı bir Koordinasyon Kurulu oldukça faydalı olacaktır.
2- Ardahan ili aktif olarak çalışan iki sınır kapısıyla, sınır ticareti noktasında çok büyük
potansiyeller barındırmasına rağmen, yalnızca bir transit geçit noktasıdır. Bu anlamda bu