Çalıştayın Kapsamı ve Sorunsalı
Çalıştayın Önemi
Çalıştay Metodolojisi
Çalıştayın Amacı
Çalıştay Düzeni
Çalıştayın Çıktıları
Çalıştay Masaları, Moderatörleri ve Raportörleri

ÇALIŞTAYIN KAPSAMI VE SORUNSALI

Çalıştayın kapsamı Ardahan ilidir. Ardahan ili, Ülkemizin Kuzey Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer almaktadır. 2021 yılı nüfus sayımına göre merkez nüfusu 42.023 olup toplam nüfusu 96.162’dir. Buna göre bir önceki yıla göre nüfus artışı, -1.28 olan ilin, genel nüfusu, Ülkemizdeki neredeyse bütün illerin aksine, yıllara göre düşüş göstermektedir.

İlin doğusunda Gürcistan ve kısmen Ermenistan, batısında Artvin, güney ve güneydoğusunda Kars, güneybatısında Erzurum bulunmaktadır. Ülkemizin Gürcistan’a en uzun sınırı Ardahan il sınırları olup, Gürcistan-Ardahan arasında Aktaş Sınır Kapısı (Çıldır) ve Türkgözü Sınır Kapısı (Posof) olmak üzere iki sınır kapısı bulunmaktadır. İlin kuzeyinde Karadeniz iklimi hâkim olup, karakteristik olarak karasal özelliğe sahiptir. Bu çerçevede kışlar uzun ve sert geçen ilin yıllık ortalama sıcaklığı 3,7 °C civarındadır.

Kendine özgü doğal güzellikleri olan Ardahan, akarsuları, yüksek ovaları, zengin ormanları, flora çeşitliği ve endemik türleri ile Ülkemizin doğal kıymetleri bakımından en zengin ve güzide yerlerinden biridir. Denizden yüksekliği 1800 metre olan Ardahan’ın en yüksek noktası 3197 metre ile Kısır Dağı olup diğer dağları Allahuekber, Uğurlu’dağ, Yalnızçam Dağları, Akbaba ve Ilgar dağlarıdır.

İlin en önemli akarsuyu Kura (Kür) Nehri’dir. Göle’den başlayan nehir Gürcistan’dan geçerek Azerbaycan’da Aras nehri ile birleşerek Hazar Denizi’ne dökülür. Bu açıdan üç ülke dolaşan nehrin jeo-coğrafi ve jeo-statejik önemi de haizdir. Ardahan ilinin en önemli ovaları Ardahan ve Göle ovalarıdır. Ardahan ovası, kuzeyinde Yalnızçam dağları, güneybatısında Allahuekber dağlarının etekleri, kuzeydoğusunda Keldağ, doğusunda Akbaba dağı ve güneyinde Kısır Dağı ile çevrilidir.

İlin beş adet ilçesi bulunmaktadır. Bunlar; Çıldır, Damal, Göle, Hanak ve Posof ilçeleridir. İlçelerin öne çıkan bazı özellikleri şöyledir (serka.gov.tr):

Çıldır, en eski yerleşim yerlerinden birisidir. Ardahan’ ın güneydoğusunda yer almaktadır. İlçenin turizm potansiyeli yüksektir. Aşık Şenlik Türbesi, Kara Kale, Kurtkale Kalesi, Şeytan Kalesi, Çıldır Gölü’ndeki Kuş Adası önemli turizm noktalarıdır ve ilçe uluslararası Çıldır Göl Festivali’ne ev sahipliği yapar.

Damal, 2100 rakımda olan ve yılın neredeyse 7 ayı karla kaplı bir ilçedir. Damal her yıl Karadağ’da 15 Haziran ve 15 Temmuz tarihleri arsında beliren Atatürk Siluetiyle yerli ve yabancı turistleri bölgeye çeken bir yerdir. Ayrıca Damal Bebeği de ilçe için önemli bir tanıtım ve gelir kaynağıdır.

Göle Ardahan’ın güneyinde yer alan bir ilçedir. Arazisinin büyük kısmı ormanlarla kaplıdır ve doğal güzellikleriyle yerli ve yabancı turistlerin ziyaret edebileceği bir çok tarihi yer ve mekana sahiptir. Bu yerler arasında Kalecik Kalesi, Uğurtaşı Köyü Kalesi, Dedeşen Köyü kale kalıntıları ve birçok köyde yer alan cami, kilise ve şapel kalıntıları bulunmaktadır. Ayrıca ilçede her yıl düzenli olarak uluslararası Göle Kültür ve Kaşar Festivali düzenlenmektedir.

Hanak, Ardahan’ın kuzeyinde yer alan bir ilçedir. Kendine özgü tarihi ve doğal güzellikleriyle bölgede fark yaratan bir ilçedir. Özellikle Çayağzı köyü yakınlarındaki harabeler, kilise kalıntıları, Sevimli Kalesi, Kırnav Kalesi Hanak’ta öne çıkan turizm yerleri olmuştur. Ayrıca kamp turizmi ve av turizmi de Hanak’ın doğal güzellikleri içerisinde öne çıkmaktadır.

Posof, doğal güzellikleriyle bölgemiz açısından önemli bir yere sahiptir. Endemik bir kuş türü olan Dağ Horozu ülkemizde sadece Posof’ ta ve Artvin’de görülebilmektedir. Cak Kalesi, Savaşır kalesi, Kol Kalesi, Mere Kalesi ise Posof’un doğal güzellikleriyle birlikte bölgede öne çıkan tarihi yerlerdir.

Tarihsel açıdan, Ardahan’daki Türk varlığı, bir Türk kavmi olan Kıpçakların ataları olan Kimmerler’e kadar uzanırken, şehrin adını, 628 yılında Arda Türkleri’nden almaktadır. 1069 senesinde Alparslan tarafından fethedilerek Selçuklu Devleti’nin parçası olan Ardahan, 1551 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırlarına katılırken, 1878-1918 yılları arasında Kars ve Batum ile birlikte savaş tazminatı olarak Ruslar’a bırakılmış; 1918 yılında yeniden Osmanlı İmparatorluğu’na iade edilmiştir. Ancak bundan altı ay sonra, Mondros Ateşkes Anlaşması’yla Ermeni ve Gürcülerin işgaline uğramış, ardından 23 Şubat 1921’de düşman işgalinden kurtarılmıştır. Yakın tarihimizde, 7 Temmuz 1921’de vilayet yapılan Ardahan, 1926 yılında ilçe yapılarak Kars’a bağlanmış; 1992 yılında ise tekrar il statüsüne kavuşmuştur.

Bu bağlamda tarihi ve jeo-statejik konumu itibariyle Türklerin Anadolu’ya giriş ve geçit kapısı olan Ardahan; günümüzde de Asya ve Kafkasya coğrafyasının Avrupa’ya giriş kapısıdır. Bu jeo-coğrafi konum sadece Ardahan açısından değil, Ülkemiz açısından da oldukça stratejik bir öneme sahiptir. Nitekim 2013 senesinde Çin devlet başkanının ilan ettiği Bir Kuşak, Bir Yol Projesi dünya nüfusunun yarısını ilgilendiren bir girişim olup, Türkiye ise bu proje güzergahlarından Orta Koridor denilen yolda en merkezi yeri teşkil etmektedir. Böylelikle dünyanın ekonomik ve ticari açıdan sıklet noktasının Avrupa’dan Asya’ya kaydığı günümüz konjonktüründe Ardahan, hem Gürcistan’a hem de Ermenistan’a sınırı olup, sahip olduğu Aktaş ve Türkgözü sınır kapılarıyla, Orta Koridor içinde kilit bir role ve öneme sahiptir.

Ekonomik açıdan da Ardahan önemli potansiyeller barındırmaktadır. Nitekim Ülkemizde, organik ve kaliteli et, süt, kaşar, bal ve tereyağı gibi hayvansal ürünler denildiğinde ilk akla gelen yerlerden biridir. Hayvanlarının uzun dönemli olarak geniş platolarda beslenmesi, flora çeşitliliği, iklim özellikleri ve verimli topraklarıyla Ardahan organik tarım ve hayvansal ürünler için cazibe merkezi haline gelmiştir. Keza Ardahan balı aroması ve doğallığı ile müthiş bir değer olarak kabul edilmekte olup ülkemizde tek, dünyada dört nadide arı ırkından biri olan Kafkas Arısı ilimize has bir arı türüdür.

Ardahan iklimi ve hava temizliği ile de modernitenin insanlığa dayattığı riskler için güvenli bir limandır. Dünya Sağlık Örgütü’nün yakın bir tarihte raporladığı üzere, partikül madde açısından Ülkemizin en temiz illerinden biri olan Ardahan, Covid-19 Salgınıyla birlikte hem yaz hem de kış için ayrı ayrı imkanlar barındırmaktadır. Bu bağlamda uzun ve yağışlı kış ayları; artık ilimiz açısından bir dezavantaj olmaktan çıkmış değerlendirilmesi gereken potansiyellere dönüşmüştür.

Ardahan ili, sahip olduğu orman ve kuş ile memeli hayvan varlığı ile de oldukça önemli bir ilimizdir. İl merkezinin çeperlerinde başlayan Ardahan ormanları, parçalanmış dört küçük sarıçam ormanından ve bu ormanları çevreleyen geniş çayır ve platolardan oluşur. Sarıkamış ormanlarıyla beraber ülkemizde kara ikliminde yüksek irtifada bulunan tek sarıçam ormanı ilimizdedir. Bununla birlikte çok sayıda kuş ve memeli hayvana yuvalama ve barınma imkânı sunan Ardahan ormanları, nesli tehlike altındaki bazı bitkilerin ve hayvanların dünyadaki tek yayılış alanıdır. Nitekim kara akbaba, saz delicesi, orman toygarı, küçük orman kartalı ve turna bunlardan bazılarıdır.

Ardahan ili turistik ve coğrafi güzellikleri ile de Ülkemizin en güzel yerlerinden biridir. Damal ilçesi Karadağ yamaçlarına, Haziran ayında yansıyan Atatürk Silueti, Doğu Karadeniz sınırında bulunan Bülbülan Yaylası, şehir merkezine 10-15 km uzaklıktaki Yalnızçam Yaylası, 1960 metre yükseklikte bulunan Çıldır Gölü, Çıldır Gölü erafındaki adalar, Karabaş ve Van Gölü martısı, başta Çıldır Balığı olmak üzere 19 balık türü, Göle’deki Okçuoğlu Yaylası, Ardahan-Gürcistan sınırındaki Aktaş Gölü, Ardahan’dan geçerek, Gürcistan üzerinden Azerbaycan’a ulaşan Kura Nehri, Selçuklular döneminden kalmış olan Ardahan Kalesi, Aktaş Kalesi ve Urartu döneminden kaldığı sanılan Şeytan Kalesi, Kazan Kalesi, Sevimli Kalesi, Kurtkale Kalesi, Cak Kalesi, Şavaşır Kalesi, Kol Kalesi, Mere Kalesi, Kırnav Kalesi, Kara Kale, Kışla Kalesi, Ramazan, Ahali Kötenelik ve Senger Tabyaları şehrin öne çıkaran turistik yerleri ve coğrafi güzellikleridir.

Ayrıca Ardahan ili, kadim tarihi, sosyal ve toplumsal yapısıyla hem Anadolu’nun ön kültür havzası hem de bir huzur kentidir. Suç oranının oldukça düşük olduğu ilde, insanlar arasında derin ve köklü hoşgörü kültürü, anlayış ve komşuluk bağı hakimdir. Bu manada örf, adet, gelenek, görenek, adet, anane ve folklorik zenginlikleri ile pek çok manevi kıymeti yaşatmaya devam eden Ardahan, Aşıklık geleneğinin de sürdürüldüğü bir yerdir. Bu manada Ardahan, modernleşmenin dayattığı popüler kültüre, milletimizin ve Ülkemizin direnç alanlarından birini de oluşturmaktadır.

Ardahan’ın bütün, varlık ve potansiyellerini burada özetlemek mümkün değildir; ancak burada ifade edilmek istenen şudur: Ardahan ili, kadim tarihi; ekonomik, sosyal, kültürel ve ticari açıdan güçlü birtakım varlıkları ve potansiyelleri; kirlenmemiş ve el değmemiş doğa güzellikleri; somut ve manevi değerleri; coğrafi ve turistik kıymetleri ile Ülkemizin güzide yerlerinden biri olmasına rağmen; Türkiye’nin en az gelişmiş illerinden biridir. Ardahan’ı konu alan bilimsel çalışmaların büyük bir çoğunluğu, özetle, Ardahan’ın sözü edilen değerlerini, zenginliklerini ve potansiyellerini yansıtmaktan çok uzak olduğunu; adeta “varlık içinde yokluk yaşadığını” ortaya koymaktadır. Bu tespit çalıştayın üzerinde odaklandığı ve yoğunlaştığı esas sorunsaldır.

İletişim